top of page

Makaleler

Boşanma Sürecinde Mal Ayrılığı

By

Atakan Mert Kökenek

Evliliğin kurulmasıyla birlikte taraflar arasında hem maddi hem de manevi yönden bir hukuk ilişkisi başlar. Bu birliktelik süresince edinilen malvarlığı unsurlarının hangi rejime tabi olacağı, mal rejimi kapsamında değerlendirilir. Evlenecek olan çiftler, arzu ettikleri bir mal rejimini birlikte belirleyebilirler. Ancak böyle bir tercih yapılmamışsa, Türk Medeni Kanunu gereğince yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli sayılır. Bu sistemde, malın kimin üzerine kayıtlı olduğu önem taşımaksızın, evlilik süresince edinilen malvarlığı değerleri eşit şekilde paylaşılır.

Evliliğin kurulmasıyla birlikte taraflar arasında hem maddi hem de manevi yönden bir hukuk ilişkisi başlar. Bu birliktelik süresince edinilen malvarlığı unsurlarının hangi rejime tabi olacağı, mal rejimi kapsamında değerlendirilir. Evlenecek olan çiftler, arzu ettikleri bir mal rejimini birlikte belirleyebilirler. Ancak böyle bir tercih yapılmamışsa, Türk Medeni Kanunu gereğince yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli sayılır. Bu sistemde, malın kimin üzerine kayıtlı olduğu önem taşımaksızın, evlilik süresince edinilen malvarlığı değerleri eşit şekilde paylaşılır.


Uygulamada, halk arasında "evlilik sözleşmesi" olarak bilinen mal rejimi sözleşmesi çoğunlukla yapılmadığından, eşler arasında yasal mal rejimi hükümleri geçerli olmakta ve mal paylaşımı bu kurallara göre yapılmaktadır.


Boşanma Sonrası Mal Rejiminin Tasfiyesi


Boşanma halinde mal rejiminin nasıl tasfiye edileceği, tarafların boşanma biçimine göre değişkenlik gösterebilir:


  1. Anlaşmalı boşanma durumunda, taraflar mal      rejimiyle ilgili hükümleri protokole dahil ederek aralarındaki paylaşımı      uzlaşmayla belirleyebilir.

  2. Eğer protokolde mal rejimine ilişkin herhangi bir      açıklama yapılmamışsa, boşanmanın kesinleşmesinin ardından ayrı bir mal rejimi tasfiyesi davası açılabilir.

  3. Çekişmeli boşanma sonrasında da tarafların her      biri, yasal süre içerisinde mal rejiminin tasfiyesi davası açabilir ve      mahkeme tarafından mal rejiminin tasfiyesine karar verilmesini      sağlayabilir.


Mal Rejiminin Tasfiyesi (Mal Paylaşımı) Davası


Taraflar arasında bir uzlaşma sağlanmamışsa, mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir dava açılması gerekir. Bu davada, katkı payı, katılma alacağı ve değer artış payı gibi farklı hukuki talepler ileri sürülebilir. Halk arasında “boşanmada mal paylaşımı davası” olarak bilinen bu süreç, evlilik döneminde edinilen malvarlığının taraflar arasında hakkaniyete uygun şekilde paylaştırılmasını amaçlar.


Söz konusu dava sadece ev, araba, arsa gibi taşınmazları değil; banka hesapları, şirket hisseleri, altın, döviz, kripto varlıklar ve diğer edinilmiş malvarlığı unsurlarını da kapsar. Bu nedenle dava açılmadan önce detaylı bir hazırlık yapılması, ciddi hak kayıplarının önüne geçmek açısından büyük önem taşır.


Eğer eşler, kendi aralarında özel olarak bir mal rejimi seçmemişlerse, yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimine tabii olduklarının kabulü gerekir. Ancak bu hususta, 1 Ocak 2002 öncesi ve 1 Ocak 2002 sonrası olarak iki ayrı dönem arasındaki farklılık önem arz etmektedir.


1 Ocak 2002 öncesinde kurulmuş olan evlilik birliklerinde mal ayrılığı rejimi söz konusu olacaktır. Çünkü bu tarih öncesinde yasal mal rejimi mal ayrılığı rejimidir. Bu durumda katılma payı alacağı söz konusu olmamakta, yalnızca katkı payı alacağı söz konusu olabilmektedir.


1 Ocak 2002 sonrasında kurulmuş olan evlilik birliklerinde ise, bu tarihte yürürlüğe girmiş olan Türk Medeni Kanunu düzenlemesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi söz konusu olacaktır. Bu nedenle katılma payı alacağı talebinde bulunulabilir.


Bu noktada, Türk Aile Hukuku yasa ve uygulamasında televizyon dizilerinde sıklıkla rastlanan anlamda "evlilik sözleşmesi" kavramı mevcut değildir. Ancak eşler, evlenmeden önce ya da evlilik sırasında mal rejimi türünü birlikte belirleyebilir.


Mal Paylaşımında Hesaplama Nasıl Yapılır?


Mal paylaşımı yapılırken, anlaşmalı boşanma ile çekişmeli boşanma arasında farklar bulunur. Anlaşmalı boşanmada, eşler aralarındaki paylaşımı kendi isteklerine göre şekillendirebilir. Ancak çekişmeli boşanma halinde, paylaşım yasal düzenlemelere göre gerçekleştirilir. Öncelikle, evlilik süresince taraflar arasında hangi mal rejiminin geçerli olduğu belirlenir. Ardından, bu rejime uygun şekilde malvarlığı unsurları değerlendirilir. Edinilmiş mallara katılma rejiminde, öncelikle kişisel mallar dışarıda bırakılır, kalan malvarlığı ise eşit şekilde paylaşılır.


Boşanmada Hangi Mallar Paylaşıma Konu Edilir?


Her dava kendi özelinde değerlendirilmekle birlikte, edinilmiş mallara katılma rejiminde paylaşıma dahil edilebilecek bazı varlıklar şunlardır:

  • Ücret ve maaş gelirleri

  • Kişisel malların getirileri

  • İş gücü kaybı ya da ekonomik kayıplar için ödenen      tazminatlar

  • Şirket hisseleri, kripto paralar, borsa yatırımları

  • İkramiye, prim, fazla mesai ve iş kazası tazminatları

  • Emekli ikramiyesi, BES gelirleri

  • Kira gelirleri, temettü ödemeleri

  • Evlilik sürecinde edinilen taşınır ve taşınmazlar

  • Evlilik sırasında kurulan işletme ve şirket payları


Unutulmamalıdır ki, taleple bağlılık ilkesi gereği, mahkeme yalnızca talep edilen varlıklar üzerinden değerlendirme yapar. Bu nedenle dava açılmadan önce hangi malların paylaşım konusu edileceği net olarak belirlenmelidir.


Boşanmada Hangi Mallar Paylaşıma Konu Edilmez?


Aşağıdaki malvarlıkları, genel olarak paylaşım dışı bırakılır:


  • Evlilik öncesinde edinilen mallar (gelirleri hariç)

  • Miras kalan veya bağışlanan varlıklar

  • Ziynet eşyaları

  • Manevi tazminat ödemeleri

  • Kişisel mal niteliğinde olan taşınır ve taşınmazlar


Ancak bu konuda da bazı istisnalar vardır. Örneğin, evlilik öncesi kredi ile alınan bir taşınmazın ödemeleri evlilikten sonra yapılmışsa, bu kısım için katkı payı talep edilebilir. Kime ait olduğu iddia edilen bir malın kişisel mal olup olmadığını ispat yükü, bunu ileri süren eşe aittir.

bottom of page